Datasheet nedir?

Veri sayfası, Bilgi kâğıdı olarak da tanımlanan; Bir ürün veya eserin temel ilkelerini barındıran, Deneysel ölçüm, Sayım, Gözlem sonucu ile elde edilen nicel veya nitel değerlerdir. 

Veri sayfası; bilgisayar, bilgisayar bileşeni veya yazılım programı gibi bir ürün hakkında ayrıntılar sağlayan basılı veya elektronik bir belgedir. Veri sayfası, ürünle ilgili teknik özellikler sağlayarak bir ürün hakkında satın alma kararı vermeye yardımcı olan bilgileri içerir. Üreticinin yayınladığı teknik veri kitapçığında (datasheet) ürüne ait teknik özellikler, karakteristikler, devre şemaları, kod örnekleri, algoritma blokları, karakteristikler ve standart bilgileri yer almaktadır.

Devre elemanlarının üreticileri tarafından o devre elemanlarının elektriksel özelliklerini bildirmek üzere hazırlanmış belgelerdir. Bu belgelerde, söz konusu olan ürünün çalışma Voltajı, Üzerinden geçebileceği akım miktarı, Varsa voltaj düşümü, Çalışma Sıcaklığı, bağlantı noktaları ve bunun gibi bir takım elektriksel bilgiler yer alır. Bu bilgi kağıtlarının bize en büyük avantajı, ürünle ilgili bilgi toplayarak, deneme yanılmaya gerek kalmadan elektriksel özellikleri kolay yoldan öğrenmemizdir.

Bir datasheet inceleyelim. Ör: “74HC4066”
Ürünün ilk veri sayfasında, genelde özet bilgi yer almaktadır. Bu ürün nedir, Ne amaçla kullanılır, Direnci, Besleme gerilimini, Çalışabileceği sıcaklık değer aralığını belirtir.

Diyagram sembolü:

Pinler hakkında bilgi; Giriş-Çıkış, Besleme ve pinlerin açıklaması:

Minimum-Maximum Voltaj ve Sıcaklık aralığı:
Giriş Sıkma, Giriş Anahtarlama, Geçiş, Besleme, Toprak, Depolama sıcaklığı, Toplam güç dağılımı

Önerilen Çalışma koşulları:
Besleme gerilimi, Giriş gerilimi, Anahtar gerilimi, Ortam Sıcaklığı, Giriş geçiş artış ve düşme oranı

Statik Özellikler:
2.0V-9.0V arasındaki besleme gerilimlerinde farklı sıcaklık ortamındaki ürünün direnç değerleri

Sıcaklık aralığında (-40 ile +85) ve Giriş Voltaj gerilimlerinde (2V, 4.5V, 6V, 9V) Minimum ve Maksimum Voltaj ve Amper değerleri.

Boyutlar, Pinler arası mesafe:
Özellikle Elektronik devre çizim ve Montaj aşamasında çok önemli bilgidir.

Ürün ile ilgili Kısaltma tanımları ve Revizyon geçmişi:

Yasal bilgiler:
Veri sayfası durumu, Tanımlar, Sorumluluk Reddi, Ticari marka hakkında ve İletişim bilgilerini içerir.


Elektronik Terimler ve Anlamları:
A: Amper, çekilen akım
AA/AC : Alternatif Akım (Alternating Current)
ABL: Automatic Brightness Level: Otomatik parlaklık seviyesi
AC/DC: Alternatif akımı, dc akıma çevirici
AC: Alternating Current: Alternatif akım
ACB : Havalı devre kesici(Air Circuit Breaker)
Actuator: Hareketli bir anteni döndürmeye yarayan motor ve aksamindan olusan parça
ADC: Analog to Digital Conversion: Analog sinyalleri sayisal gösterimine dönüstürme işlemi
ADJ: Adjust: Ayarlamak, uyarlamak
ADSL: Asymmetric Digital Subscriber Line: Asimetrik Sayısal Abone Hattı, analog telefon sistemlerinde internet sinyali ulastırma yöntemi
AF: Alçak frekans
AFC: Automatic Frequency Control: Aliciyi seçilen frekansa kenetleyen ve istasyonun zamanla kaymasini önleyen kontrol sistemi
AG/LV : Alçak Gerilim (Low Voltage)
AGC: Automatic Gain Control: Devrenin çikis seviyesini belli bir degerde sabit tutan kontrol sistemi. Bu devre, giris sinyal seviyeleri degistigi halde yükselticinin etkileme düzeyini otomatik olarak degistirdiginden çikis seviyesi hep ayni kalir
AH: Amper saat: 1 saatteki akım
AI : Analog Giriş(Analog Input)
AM: Amplitude modulation: GM: Genlik modülasyonu
AMP: Amplifikatör
Amplifier: Bir elektronik sinyalin kuvvetini arttirmak için kullanilir
Analog(ue): Halen AM radyo ve çogu telefon sistemlerinde kullanilan bilgi aktarimin elektromanyetik akimdaki dalga seklinin degismesi ile gerçeklestigi, sinyal iletisimi metodu. Dijital aktariminin aksine bu bilgi gönderme seklinde sürekli degisken miktarlar söz konusudur. Ayrica analog sinyal isik, ses, isi ve basinçtaki degisikliklerden etkilenir
ANSI : Amerikan Ulusal Standartlar Enstitüsü (American National Standarts Institute www.ansi.org)
ANT: Anten
Antenna efficiency: Antene gelen elektromanyetik enerjinin anten tarafından toplanan kısmının yüzde olarak değeri
AO : Analog Çıkış(Analog Output)
Aperture: Antenin uydu sinyaline açık kalan kesiti
Apex: Hareketli antenin dönerken çizdigi yayin en üst noktasi
AR : Otomatik tekrar kapama (Auto Reclose)
ASTM : American Society for Testing and Materials Standarts www.astm.com
AT/CT : Akım Transformatörü(Current transformer)
ATO/CTR : Akım transformatörü oranı(Current Transformer Ratio)
Attenuator: Sinyali zayiflatan pasif eleman
Attitude control: Uydunun günese ve yere göre durus konumunun kumandasi
AUTO-ZERO: Otomatik sıfırlama
AUX : Yardımcı (Auxiliary)
AV: Audio Visual: TV ve sesin tüm yönleriyle ilgili görsel-isitsel cihazlar
AVO: Amper, Volt, Ohm ölçer: Multimetre
AVR : Otomatik Voltaj Regülatörü(Autommatic Voltage Regulator)
AVR: Atmel islemci ailesinin bir üyesi. Alf (Egil Bogen) and Vegard (Wollan) ‘s Risc processor

B: Button: Buton, düğme
BAL: Balans: Dengeleme
Band: Spektrumda belli bir frekans araligini içine alan bölge
Bandpass filter: Sadece belli bir frekans bölgesini geçiren, onun altinda ve üstündeki frekanslari zayiflatan süzgeç devresi. Beam: Uydu yayin alani
Bandwidth: Elektromanyetik spektrumdaki bir frekans sahasidir. Bir devrenin veya sistemin çalistigi veya geçirdigi frekans bölgesinin genisligini gösterir. Örnegin bir telefon hattinda konusma sesinin tasinabilmesi yaklasik 3KHz bir bant genisligi gerektirir. Oysa yerel bir TV kanali 6 MHz kullanir. Uydularda ise karisimin engellenebilmesi için daha genis 17.5-72 MHz arasi bir bant kullanilir
BBR: Blown Beyond Recognition: Okunamayacak derecede yanık
BC : Bay Bilgisayar (Bay Computer)
BCD: Binary coded decimal: ikili kodlanmıs onlu
BCD: Binary counter divider: Binary sayıcı bölücü
BIOS : Temel Giriş/Çıkış Sistemi(Basic Input/Output System)
Bit rate: Dijital aktarimin hizi, Mbit/s olarak ifade edilir. Bir PAL resmin gönderimi için yaklasik 5Mbit/s gerekirken, VHS için sadece 2.5 Mbit/s yeterlidir
Bit: En küçük dijital bilgi birimi
BNC: Koaksiyel kablo için soket (eski bilgisayar sistemlerinde kullanılır. AS400 gibi.)
Boresight: Çanagin baktigi yer. Broad beam: Genis bir cografi bölgeyi kapsayan genis dairesel hüzme
BPS: Bit per second: Bir saniyedeki bit aktarım sayısı
Broadcasting: Genis bir alandaki izleyiciye ulasabilmek üzere elektronik medya kullanimi
BT: Battery: Batarya, pil
BUFFER: Tampon
BZ: Buzer, piezo

C : Kondansatör/Kapasitans(Capacitance)
C/C: Closed circuit: Kapalı devre
C/N – Carrier-to-Noise ratio: Alinan isaretteki tasiyici gücünün gürültü gücüne oraninin dB cinsinden ifadesi. Bir video sinyalinde C/N ne kadar büyük olursa resim de o kadar iyi olur
C: Condenser:Elektronik devre semalarında kondansatör
CAD : Bilgisayar destekli tasarım (Computer Aided Design)
CAM: Conditional Access Module: Yayinin alimini belirli bir grup kullaniciyla sinirlamaya yarayan kosullu erisim modülü
Carrier Frequency: Ses, data ve görüntü sinyallerinin gönderildigi ana frekans
Carrier: Bilgi sinyalini aktarmakta kullanilan, tek frekans isgal eden temel radyo sinyali. Analog sinyalde tasiyici gelen sinyale uyumlu olarak genligiyle veya frekansiyla oynanarak modüle edilir. Analog çalisan uydu tasiyicilari genellikle frekans modülasyonludur
CATV – Cable TV: Ortak bir santral yardimi ile birden fazla daireye TV isaretlerini dagitan kablolu sistem
CB : Devre kesici(Circuit Breaker)
CCVT : Kondansatör Bağlanmış Gerilim Transformatörü (Capacitor-coupled Voltage Transformer)
CD: Compact Disk
CE : CE işareti
CENELEC : Avrupa Elektroteknik Standardizasyon Komitesi (European Committee for  Electrotechnical Standardization www.cenelec.org)
Channel : Bir yayinin isgal ettigi toplam frekans bölgesi veya bu bölgenin özel numarasi
Clarke Belt/Orbit: Dogrudan ekvatorun 36.000 km üstündeki yörüngede uydular yere göre sabit konumda kalabilmektedirler. Bu yörüngeye Arthur Clarke anisina bu isim verilmis ve radyo, televizyon data yayinlari yapan tüm haberlesme uydulari yerlestirilmistir
CLK: Clock: Dijital entegrelerde saat girisi
CMOS: Complementery metal Oksit Semiconductor: Tamamlayıcı metal oksit yarıiletken entegre
Codec coder: Dijital yayinlarda kodlama sistemi
COM: Ortak temas notası
Combiner: Iki veya daha fazla sinyali birlestirmek için kullanilan alet veya sistem
COMMON: Ortak
COMP: Dengelemek
Compressed Digital TV: Ayni transpozerde 8-10 TV kanalinin birlikte bulunabilmesini saglayacak sekilde, tekrarlanan bilgilerin ayiklanip çikartilarak hacmi küçültülen sayisallastirilmis TV sinyali
Compression: Ses ve görüntü sinyallerinin aktarilmasi için gereken band genisliginin azaltilmasini, böylece bir uydu transpozerinin kapasitesini arttirmayi amaçlayan
Contrast: Bir resimde beyaz ile siyah arasındaki ısık siddet orani
CPS: Characters per Second: Bir saniyede basılan karakter sayısı
CRC: Cyclic Redundancy Check: sık periyodik kontrol
CRT: Cathode ray tube: Katod ısınlı tüp, resim tüpü
CURRENT: Akım

D/A: Digital to Analog: Dijitalden analoga
D/P: Dot Pitch: Nokta aralığı
D: Data: Dijital entegrelerde data ucu
D: Diode: diyot, doğrultucu
DAB: Digital Audio Broadcasting: Dijital ses yayini
DAC : Dijital-Analog Çevirici(Digital to Analogue Converter)
DAR : Gecikmeli tekrar kapama (Delayed auto-reclose)
DB: Decibel: Volüm veya direnç yüzünden sinyal zayiflama miktarinin logaritmik ifadesi olan, sinyalin siddetini gösteren bir analog ölçü birimi
DB-25: Bigisayarda paralel portta kullanılan 25 pinli soket
DB-9: Bilgisayarda seri portta kullanılan 9 pinli soket
DBMS : Veri tabanı yönetim sistemi(Database management system)
DBS: Direct Broadcast Satellite: Ses ve görüntü sinyallerini uydu üzerinden, 11-13 GHz arasinda yayinla dogrudan son kullaniciya aktaran TV uydusu
DC/AC: Doğru akımı, alternatif akıma çevirici
DC: Direct Current: Doğru akım
DCF77 : Mainflingen/Almanya’da bulunan LF transmiteri
DCS : Dağıtılmış kontrol sistemi(Distibuted Control System)
Decoder: Sifreli TV yayinini çözmeye yarayan set üstü, kod çözücü cihaz. Dijital yayinlarla ilgili olarak kullanilan ve “codec” olarak bilinen digital coder, decoder ile karistirilmamalidir
Despun: Uydudaki antenin yeryüzüne dönük durmasini saglayan yönlendirme
DIN : Alman Standart Enstitüsü  (Deutsches Institut für Normung www.din.de)
DISCHARGE: Desarj
Digital: Bilgilerin ikili sayilara dönüstürülüp depolanmasi, gönderilmesine iliskin yöntem. Sadece iki seviye kullanildigindan bu devrelerin gürültüye karsi duyarliligi son derece azdir ve isaretler kalitelerinden hiçbir sey kaybetmeden saklanabilir ve çok uzaklara iletilebilir
DiSEqC: Uydu alicilarinin disarida bulunan antenleri seçme ve hareket motoru, salter gibi cihazlara kumanda etmek için kullandigi isaretlesme sistemi
Dish: Mikrodalga sinyalleri yakalamakta kullanilan parabolik reflektörlü uydu anteni için kullanilan argo
Distortion: Isaretteki bozulma: distorsiyon
DNP : Dağıtılmış Network Haberleşme Protokolü  (Distributed Network Protocol)
Downconverter: Alçak frekansa dönüstüren frekans degistirici
DPI: Dots per Inch: Bir inç’teki nokta sayısı
DSP : Dijital Sinyal İşleme(Digital Signal  Processing)
DSS: Digital Satellite System: Dijital uydu sistemi
DT : Sabit Zamanlı (Definite time)
DTH: Direct-to-Home: “Amerikan Federal Haberlesme Komisyonu” tarafindan uydu televizyon ve yayin endüstrilerine iliskin, uydudan eve yayini ifade eden resmi terim
DTL: Diyod transistör lojikten olusan dijital entegre
DTMF: Dual Tone Multi Frequency: Çift Tonlu Çoklu Frekans Kodlama, telefon sistemlerinde kullanılır
DVB: Digital Video Broadcasting: Dijital görüntü yayini standardi
DVD: Digital Versatile (Video) Disk

e.m.f : Elektromotiv kuvvet(Electro-motive force)
E/W: East-West correction: Doğu Batı düzeltmesi
Earth Station: Bir uydudan gönderilen sinyalleri almak üzere kullanilan; anten, düsük gürültü yükselticisi, asagi dönüstürücü ve alici elektroniginden olusan istasyondur. TV yayini almak için kullanilan yer istasyonu antenlerinin çaplari 65-370cm olurken, uluslararasi haberlesmede kullanilanlarin çaplari bazen 30 metreye ulasmaktadir
Echo Canceller: Uydu telefon hatlarinda yansima etkisini azaltan veya yok eden elektronik devre
Echo Effect: Bir hoparlörden çikan sesin zaman gecikmeli olarak elektronik yansimasi. Günümüzde dijital eko gidericilerle bu yansima büyük ölçüde yok edilebilmektedir
Echo: Eko, yankı
eEPROM: Erasable programmable Read only memory: Elektriksel olarak Silinebilir okunabilir bellek
EMC : Elektromanyetik Uyumluluk  (Electro-Magnetic Compability
EMF: Electro-motor force: EMK: Elektromotor kuvvet
EMI: Electromagnetic Interference: Elektromanyetik etkilesim
EMK: Elektro motor kuvvet
EMS : Enerji Yönetim Sistemi  (Energy Management System)
Encoder: Bir sinyali alici tarafindan sadece özel bir çözücü kullanarak izlenebilecek sekilde, elektronik olarak degistirme islemi için kullanilan cihaz
EPROM: Erasable programmable Read only memory: Silinebilir okunabilir bellek
ER : Olay kaydedici (Events recorder)
ESD: Electro Static Discharge: Elektrostatik desarj (Hassas elektronik kartları belirtmek için kullanılır.)
ESR: Equivalent series resistance: Esdeğer seri direnç
EXTERNAL: Harici

f : Frekans,Hz (Frequency)
F/D Ratio: Bir parabolik antenin odak uzakliginin çapina orani. Antenin derinligini gösteren bir ölçü. Bu deger büyüdükçe çanak daha düz, küçüldükçe daha çukur olur
F/O : Fiber Optik kablo (Fiber-Optics Cable)
F: Flaman (elektron lambalarında, floresan ve lambalarda kullanılır)
F: Fuse: Sigorta
FAT : Fabrika kabul testleri (Factory acceptance  test)
FBT: LOBT: LOT: DST: IHVT(Integrated HV Transformer) : Flyback: EHT
FCC ID: Federal Communication Commission ID
FET: Field Effect Transistor: Alan etkili transistör
F-F: Flip-flop
FIFO: First In First Out: Đlk giren ilk çıkar
FM: Frequency Modulation: Frekans modülasyonu, radyo bandında 88-108 mhz aralığı
FO: fiber optic cable: Fiber optik kablo
Footprint: Bir uyduya ait verici antenin yeterli güçte yayin yaptigi yeryüzü alani
Frequency: Periyodik bir isaretin bir saniyedeki tekrarlanma sayisini ifade eder ve birimi hertz Hz’dir. Katlarini belirtmek için kilohertz, megahertz ve gigahertz terimleri kullanilmaktadir

G: Gate: Geyt: Kapı
G1: Elektron lambasında kontrol gri
G2: Elektron lambasında ekran gri
G3: Elektron lambasında Süpresör gri
GHZ: Gigahetrz
GIS : Gaz (SF6) İzoleli Şalt Tesisi  (Gas Insulated Switchgear)
GND: Ground: Toprak
GPRS: General Packet Radio Service: Paket Anahtarlamalı Radyo Hizmetleri
GPS: Global Positioning System; Küresel Yer Belirleme Sistemi
GSM: GLOBAL SYSTEM FOR MOBILE COMMUNICATION: SKüresel Mobil İletisim Sistemi
GT/VT : Gerilim transformatörü (Voltage transformer)

H: High: Yüksek, fazla
HDTV: High Definition Television: Yüksek tanımlamalı televizyon
HF: Yüksek frekans
HMI : İnsan Makine Arayüzü (Human Machine Interface)
HOT: Horizontal output transistor: YÇT: Yatay çıkıs transistörü
HP: Speaker:Hoparlör
HPWM: Mikrodenetleyicilerde pwm olusturabilmek için gerekli komut. Bakınız: PWM
HRC : Yüksek kesme kapasitesi (sigortalar)  (High Rupturing Capacity)
HSR : Yüksek hızlı tekrar kapama (High Speed Reclosing)
HV: High voltage: YG: Yüksek gerilim
Hz: Hertz

I : Akım (Current)
I.D.M.T : Sabit minimum zamanlı, ters zaman gecikmeli (Inverse Definite Minimum Time)
I/F: Interface: Arabirim
I/O: Input/Output: Giris/Çıkıs
IC: Integrated Circuit: Entegre devre
IEC : Uluslararası Elektroteknik Komisyonu (International Electrotechnical Commission www.iec.ch )
IED : Akıllı Elektronik Cihaz (Intelligent Electronic Device)
IEEE : Elektrik ve Elektronik Mühendisleri Enstitüsü (Institute of Electrical and Electronics Engineers, Inc www.ieee.org )
IF: Ara frekans
IN: İnput, giris
-IN: Terslenmis giris
INPUT: Giris
INTEGRATOR: Toplayıcı
IR LED: Infrared led
IR MODULE: İnfrared alıcı modül
IR: Infra Red: Kızıl Ötesi
IRIG-B : Zaman Senkronizasyonu için Uluslararası  bir standart
ISL: Inter Satellite Link: Uydularin birlikte çalismasini saglamak için uydular arasinda radyo dalgalari veya optik baglanti kurularak gerçeklestirilen haberlesme sistemi
ISO : Uluslararası Standardizasyon Organizasyonu(International Organization for Standardization www.iso.org )

J: Jumper: Atlama, elektronik kartlarda atlama veya kısadevre amaçlı kullanım

K: Katot
KAR: Kaçak akım rölesi, elektrik tesisatlarında can ve mal kaybını engellemek amacıyla kullanılan salter
KHZ: Kilohertz
KV: Kilo volt: (1000 volt)

L : Endüktans (Inductance)
L: Coil:Bobin
L: Lamp:Lamba
L: Low: düsük, az
LAN: Local Area Network: Genellikle bilgisayarlar arası haberleşmeler için kullanılan, yerel agı ifade eden standart haberlesme mimarisi
LCD: Liquid Crystal Display: Likit (sıvı) kristal gösterge
LD : Merdiven Diyagramı (Ladder Diagram)
LDR: Light Dependent Resistance: Isığa bağımlı direnç, fotodirenç, ısık oranına göre direnci değisir
LED: Light Emitting Diode: ısık yayan diyot
LIFO: Last In First Out: Son giren ilk çıkar
LIMIT: Sınır
LINE: Hat
LNA: Low Noise Amplifier: Yer istasyonunun alıcısı ile anten arasında bir ön yükseltici olarak kullanılan cihaz. Etkili olabilmesi için antene olabildigince yakın olması gerekir
LNB: Low Noise Block Amplifier: Düsük gürültülü öbek yükselteci, uydu alıcılarında kullanılır.
LNC: Low Noise Converter: LNA ile DC alt dönüstürücünün antene takilmak üzere bir araya gelmesinden olusur
Low Power Satellite: Genellikle 30 watt’dan az güçte RF sinyal yayinlayan uydular için kullanilir
LPS: Linear Power Supply: Lineer güç kaynağı
LR: Low Radiation: Düsük Radyasyon

M: Motor
MA: Mili amper
MCB : Minyatür Devre Kesici(Miniature Circuit  Breaker)
MCCB : Kompakt devre kesici  (Moulded Case circuit breaker)
MGA: Mono Graphics Adapter: Mono grafik adaptörü
MHZ: Megahertz
MIC: Microphone: Mikrofon
MIX: Mixer: Mikser, karıstırıcı
Microwave: Frekansi 1-30 GHz arasinda olan RF sinyali. Mikrodalga data, ses veya hemen her çesit sinyal aktarimi için kullanilabilir
Modbus : Haberleşme protokolü
MODEM: Modulator-Demodulator
MOS: Metal Oksit Semiconductor: metal oksit yarıiletken
MOSFET: Metal Oksit Semiconductor: metal oksit yarıiletken Fet transistör
MPEG: The Moving Pictures Experts Group: 1988’de uydudan, yerden veya kabloyla gönderilecek görüntü, ses ve data sinyallerinin soysal kaynak kodlarini olusturmak ve standartlastirmak üzere kurulan ekip
MPEG-1: Hizi 1.5 Mbit/s’a kadar olan multimedya uygulamalari için bir sikistirma standardidir
MPEG-2 : Dijital görüntü yayinciliginda kullanilan veri sikistirma standardi
MPEG-2 MP@HL – Main Profile at High Level: Yüksek tanimli genis ekran televizyon için benimsenen çok daha yüksek bit hizina sahip sistem
MT: Main terminal. Ana, temel kutup
Multicast: Broadcast sözcügünün bir alt grubudur ve belirli bir kullanici kitlesindeki birçok kisiye yapilan yayinlar için kullanilir

N/A: Not Available: Mevcut değil
N/C-NK : Normalde Kapalı(Normally Closed)
N/O-NA : Normalde Açık (Normally Open)
Narrowcasting: Sadece belirli bir kitleye ulasmak üzere elektronik medya kullanilmasi
NC: Normally closed: Normalde kapalı kontak
NETA : Uluslararası Elektrik Test Derneği (International Electrical Testing Association www.netaworld.org )
NI: Non-interlaced: Titresimsiz tarama: Gerçek Tarama
NO: Normally opened: Normalde açık kontak
NTC: Negative Thermal Coefficient: Termistör (ısı arttıkca direnci azalır)
NTSC: National Television Standards Committee: Kuzey Amerika ve Japonya’da geçerli, 525 çizgi ve 30 görüntü/saniye özelligi tasiyan TV yayin standardini olusturan komite

O/C : Aşırı akım (Overcurrent)
O/C: Open Circuit: Açık devre
OCB : Yağlı Devre Kesici (Oil Circuit Breaker)
OG/MV : Orta Gerilim (Medium Voltage)
OHL : Havai Hat (Overhead Line)
OKA: Otomatik kazanç ayarı
OLED: Organic Light Emitting Diode: Organik LED (Isık yayan Diyod) Yeni gelistirilen bir görüntüleme sistemi
OLTC : Yük altında kademe değiştirici (On Load Tap Changer)
OPAMP: Operasyonel amplifikatör
Open TV: Televizyon ve internet dünyasini birbirine yaklastiran lisansli yazilim
OSC: Oscillator: Osilatör
OSD: On Screen Display: ekranda menü gösterim, kontrol
OUT: Çıkıs
OUTPUT: Çıkıs

P: Potansiyometre
PAL: Phase Alternate Line: Yerel televizyonda ve Avrupa uydu kanallarinin çogunda kullanilan, 625 çizgi, 25 görüntü/saniye özelliginde renkli TV yayin sistemi
Pay-Cable/Pay-TV: Ekstra abone ücretleriyle desteklenen yayin hizmetleri
PCB : Baskılı devre kartı(Printed Circuit Board)
PCB: Printed circuit board: Baskılı devre
PCC : Ortak Bağlantı Noktası(Point of Common  Coupling)
PCM: Pulse Code Modulation: Darbe kodu kiplemesi
PED : Güç elektroniği cihazı(Power Electronic Device)
Phase: Bir isaretin baska bir referansa göre kaymasini gösteren açi, faz
PIC: Peripheral Interface Controller: Çevresel arabirim kontrolör, mikrodenetleyici
PIN: Personal Identification Number: Kisisel tanimlama kodu.
PIN: Pincushion: Yastık distorsiyonu
PLC: Programmable Logic Controller: programlanabilir lojik kontrolör ünitesi
PLCC : Güç hattı üzerinden haberleşme (Power  Line Carrier Communication)
Positioner: Anten motoruna kumanda ederek önceden programlanan uydu konumlarina hareketi saglayan elektronik cihaz
PREAMP: Preamplifier: Ön yükselteç
PRM: Pulse rate modulation: DOM: Darbe oran modülasyonu
PSTN : Kamu Telefon şebekesi (Public Switched  Telephone Network)
PTC: Positive Thermal Coefficient: Posistor: Pozistör. (ısı arttıkca direnci artar)
PUT: Programlanabilir unijaksın transistör
PV: Photo voltaic: Günes pili
PWM: Pulse width modulation: DGM: Darbe genislik modülasyonu
PX: Pixel: Piksel
PXE: kristal-Piezoelektrik eleman: Ultrasonik alıcı-verici sensör

Q: Devre semalarında transistör kısaltması
Q: Dijital entegrelerde çıkıs

R : Direnç,rezistans (Resistance)
r.m.s : Root Mean Square
R: Reset: Sıfırlama
RAM: Random access memory: Rasgele erişimli bellek
RCD : Artık Akım Cihazı (Residual Current Device)
RCP : Uzak Kontrol Noktası (Remote Control Point)
Receiver: Antenden aldığı uydu yayınlarını televizyonun gösterebileceği sinyallere dönüştüren ev içi cihaz, alıcı
REF : Sınırlı/kısıtlı toprak arıza (Restricted Earth  Fault)
REF: Referans: Tavsiye
Reflector: Antenin sinyal toplayan çanak sekilli yüzeyi için kullanilir
REGISTER: Yazmaç
RF: Radyo frekans
RFID: Radio Frequency Identification: Radyo Frekansı ile Tanımlama
RGB: (Red, Green, Blue): Kırmızı, yesil ve mavi. Üç temel video rengidir
RL: Devreye bağlı yük.
RMS: Root mean square: Etkin değer
RMU : Ring ana ünitesi (Ring Main Unit)
ROCOF : Frekans değişim oranı(df/dt) (Rate of  change of frequency)
ROM: Read only memory: Salt okunur bellek
RPM: Revolutions Per Minute: Bir dakikadaki dönüs
RS232: Bilgisayar seri bağlantı portu
RS485: Uzaktan bilgisayarlar arası veya cihaz bilgisayar iletisiminde kullanılan haberlesme protokolü
RST: (R)eference (Referans) (S)econd (Đkinci) (T)hird (Üçüncü) faz: Elektrikte 3 Faz, 380 volt
RTD : Direnç sıcaklık dedektörü (Resistance  temperature detector)
RTL: Direnç transistör lojikten olusan dijital entegre
RTOS : Gerçek zamanlı işletim sistemi (Real time operating system)
RTU : Uzak terminal ünitesi (Remote terminal unit)

S.I.R : Sistem empedans oranı (System Impedance Ratio)
S/C: Short Circuit: Kısa devre
SA: Mikro amper
SAT : Saha kabul testi (Site acceptance test)
Satellite: Ekvatorun 22,237 mil yukarısında sabit yörüngede, dünyayla eşit hız ve ayni yönde dönen sofistike bir elektronik haberleşme istasyonu
SBS: İki yönlü silikon anahtar
SC/KD : Kısa devre (Short circuit)
SCADA : Merkezi kontrol ve veri izleme (Supervisory control and data acqusition)
SCH: Scheme: sema
SCR: Silikon kontrollü redresör: Tristör
Scrambling: TV yayınlarının izinsiz kişilerce alınmaması için şifreli olarak kariştirilması
SCS : İstasyon kontrol sistemi (Substation control system)
SECAM: Séquence Couleur à memoire: Fransa’da geliştirilmis, 625 çizgi, 50 görüntü/saniye özelliğinde renkli televizyon sistemidir
SER : Sıralı olaylar kaydedicisi (Sequential events recorder)
Smartcard: Dekoder cihazının içine kullanıcının kendi takabileceği kredi kartı boyutunda, elektronik anahtar ve yeni bilgisayar güvenlik sistemini kullanarak şifre güvenliğinin arttırılmasına imkan veren teknoloji
SMD: Surface Mount Device: Yüzey birleşmeli elektronik malzeme
SMPS: Switched Mode Power Supply: Switch mode güç kaynağı: AGK: Anahtarlamalı güç kaynağı
SOE : Olayların sırası (Sequence of events)
SOTF : Arıza üzerine kapama(koruma) (Switch onto fault)
SP: speaker: hoparlör
Spectrum: Ses, data ve televizyon aktarımında kullanılan elektromanyetik radyo dalgalarının frekans alanı
ST: Stereo: steryo, ses sistemlerinde çift kanal
STC : Kısa süreli akım (Short time current)
SUS: Tek yönlü silikon anahtar
SW: switch: düğme, şalter
Sync: Syncronization: Senkronizasyon

T: Time: Zaman
T101 : IEC 60870-5-101 protokolü
TCP/IP : İletim kontrol protokolü/ İnternet protokolü (Transmission Kontrol Protokol/Internet Protocol)
TCS : Açma (kesici) devresi denetimi (Trip circuit suoervision)
TDS : Zaman gecikme ayarı(Time dial setting)
TEL: Telephone: Telefon
TF : Transient faktörü (Transient factor (of a CT)
TH: tristör
THRESHOLD: Esik
Threshold: Uydu alıcısının hassasiyetini gösteren ölçüdür. Değer ne kadar düşükse o kadar iyidir
TOC : Zaman – aşırı akım (Time Overcurrent)
TP: Test point: Test, ölçüm noktası
TPI : Kademe pozisyonu indikatörü (Tap position indicator)
TR: Transistör
Transformer: EHT trafosu: Yüksek gerilim trafosu
Transponder-Transmitter: Uyduda bulunan ve bir TV sinyalini veya dar banttaki birçok data, ses kanallarını alıp yeryüzüne yayınlamaya yarayan cihaz. Bir haberleşme uydusunda 12-24 kadar transponder bulunur
TRF: Transformatör
TRIGGER: Tetikleyici
TTL: Transistor-transistor lojikten oluşan dijital entegre
TUNĐNG: Ayarlamak.
TUNER: Alıcılarda sinyal seçme-ayarlama katı.

U: Entegre devre
UART: Universal asynchronous receiver tranciever: Evrensel eşzamansız alıcı-verici, bilgisayarın işlemcisi ile seri port arasında aracı görev üstlenir.
UCA : Utility communications architecture
UHF: Ultra high frequency: Ultra yüksek frekans, 500 ila 900mhz aralığı
UJT: Unijaksın transistör: Tek bileşimli transistor
UL : Standart Organizasyonu (Underwriters  Laboratories)
UPS: Uninterruptible Power Supply: KGK: Kesintisiz güç kaynağı
USART: universal synchronous/asynchronous receiver/transmitter: evrensel eş zamansız-eşzamanlı alıcı verici, bilgisayarın işlemcisi ile seri port arasında aracı görev üstlenir. Veri aktarımı amaçlı kullanılır.
USB: Universal Serial Bus: Evrensel seri yolu
UTC : Evrensel zaman koordinatları (Universal time ccodinates)
UV: Ultraviyole: Mor ötesi: insan gözünün algılayamadığı ışık

V : Gerilim , voltaj (Voltage)
VARIABLE: Değişken
VCB : Vakum devre kesici (Vacuum circuit breaker)
VCC: Pozitif besleme ucu
VDD: Pozitif besleme ucu
VDEW : IEC 60870-5-103 protocol
VDR: Voltage Dependent Resistor: Voltaja duyarlı direnç. Voltaj limiti asıldığında devreleri koruma amaçlı kullanılır
VHF: Very High Frequency: Çok yüksek frekans, 30 ila 500 mhz aralığı
Vpp: Volts peak to peak: Tepeden tepeye gerilim
VREF: Referans (tavsiye) voltajı
VSS: Negatif besleme ucu

W: watt: wat, güç

X : Reaktans (Reactance)
X: Crystal: Kristal
Xformer: Transformer: Trafo: Transformatör
Xsistor: Transistor: Transistor
Xtal: Crystal: Kristal

Z : Empedans (Impedance)
Z: Zener diyot
Z: Zil


Kaynaklar:
* https://www.nedirnedemek.com/datasheet-ne-demek
* https://www.computerhope.com/jargon/d/datasheet.htm
* https://www.lojikprob.com/embedded/gomulu-sistem-rehberi-10-datasheet-okumak
* https://www.youtube.com/watch?v=Xs7YwyWNfJ0
* https://www.youtube.com/watch?v=ovgmgIRke5Y&t=27s
* https://pdf1.alldatasheet.com/datasheet-pdf/view/532377/NXP/74HC4066D.html
* https://www.emo.org.tr/ekler/d4e9ea43d04220d_ek.pdf
* https://diyot.net/elektronik-terimler-kisaltmalari